Atatürk, Manisa’ya ilk olarak 29 Eylül 1922 günü gelmişti. Manisa’ya trenle gelen Gazi’nin yanında Rauf (Orbay), Fethi (Okyar), Yusuf Kemal (Tengirşek) vardı. Düşmanın yaktığı Manisa’da hala dumanlar tütüyordu. Halk yılların üzüntüsü içinde ezik, fakat sevinçliydi. Gazi’ye derin minnet ve şükran duyuyorlardı. Halkın şükranlarını dile getirmek için, hiç olmazsa birkaç saat aralarında kalması ve acı kahvelerini içmesi istendi. İlk fırsatta geleceğini söyleyen Gazi, Manisa’dan Ankara’ya gitmek üzere ayrıldı.
Gazi’nin Manisa’ya 2. gelişi ise 26 Ocak 1923 günü Manisa’ya gelen Gazi’nin yanında Kazım (Karabekir) Paşa vardı. İstasyonda coşkulu bir kalabalık vardı. Gazi’yi Manisa Mutasarrıfı Aziz (Akyürek), Belediye Başkanı Bahri (Sarıtepe) ve ileri gelen Manisalılar karşıladı.
Gazi, Manisalılara şöyle hitap etmiştir;
“Bundan sonra gerek ben ve gerek mesai arkadaşlarım memleketin saadet ve selameti için var kuvvetimizle çalışacağız. Ancak mesaimizin başarıyla neticelenmesi için bütün milletin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yardım etmesi şarttır.”
Gazi, Kız Enstitüsü ile Değirmen arasındaki geniş alana geldi. Havanın soğuk olmasına karşın, toplanan halk Gazi’ye coşkun gösteriler yapıyordu. Burada yapılan cirit oyunlarını kısa bir süre seyreden Gazi, İzmir’e doğru yola devam etti.
26 Ocak 1923 – Manisa
Gazi’ye Manisalılar doyamamıştı. Manisalılar, hiç olmazsa bir gece için Gazi’nin şehirlerinde konaklamasını istiyorlardı. Vali Müştak Lütfü (Gürsan) Bey, Gazi’den bir gece Manisa’da kalması için söz alır. 10 Ekim 1925 günü saat 11.00’de Manisa’ya gelen Gazi, bu kez Manisa’yı daha değişik ve daha güzel bulmuştu. Gazi doğrudan Manisa Belediyesine geldi ve balkondan binlerce Manisalıyı selamladı. Belediye Başkanı Bahri (Sarıtepe) konuşmasında Manisalıların Gazi’ye duydukları şükran duygularını iletti.
Gazi’nin Manisalılara yaptığı konuşma şöyleydi:
“Aziz Manisalılar! Ben Manisa’yı, yangınlar içinde, harap ve türap halde görmüştüm. Ben sizi, zulmetten, ateşten, esaretten henüz kurtulduğunuz bir zamanda görmüştüm. Fakat o günkü halleri, itiraf ederim, gerçek üzüntü ile karşılamadım. Gerçi siz zulüm ve taarruzun şiddet ve darbelerinden henüz kurtulmuştunuz. Fakat ben eminim ki, bu kadar şiddetli darbeler insanların imanını takviye eder. Yetenekleri, cevheri olan bir millet, öyle darbelerden daha akıllanır ve geçmişe oranla geleceğini daha parlak yapabilirler. Felaketler insanları ve akılları başında olan milletleri daha kararlı hamlelere sevk ederler. İşte siz bu hamleleri yapmaktasınız. Bugün yenilenme yönüyle gördüklerim bu hamlelerin çok belirgin sonuçlarıdır. Arkadaşlar! Bugünkü uyanıklığınızın, azminizin çok az zamanda verimli sonuçlar vereceğine emin olarak sizleri hürmetle selamlıyorum.”
27Ocak 1923 – Manisa
Gazi, o gece şimdiki lise bahçesinde verilen yemeği onurlandırır. Gece fener alayı düzenlendi. Gazi geceyi Vali Konağında (şimdiki Emniyet Müdürlüğü) geçirir. Gazi, Manisalıları bir gece kalarak onurlandırdıktan sonra, İzmir’e doğru trenle hareket etmişlerdir. Belediye aldığı bir kararla, 10 Ekim gününü şeref günü olarak her yıl Manisa’da kutladılar.
Gazi’nin 14 kez trenle İzmir’e geldiği bilinir. Gazi’nin bu geçişlerde bazen 5 dakika, bazen de 1-2 saat Manisa’da kaldığı olmuştur. Bu gelişlerin bazıları şunlardır: 16 Ekim 1925 İzmir’den Ankara’ya geçiş, 16 Haziran 1926 günü İzmir’e geçerken, 8 Nisan 1934 Ege Askeri Manevraları için İzmir’e giderken.
Bu gelişlerinde Manisa’ya saat 19.00’da varan Gazi’nin ve yanında İkinci Ordu Müfettişi İzzettin ve 1. Ordu Komutanı Mustafa Paşa, Kılıç Ali, Nuri Conker ve Salih Bozok vardı. Gazi ve heyeti, geceyi istasyonda ve trenin içinde geçirmişlerdir.
Atatürk’ün Manisa’ya son gelişi; misafiri İran Şahı Rıza Pehlevi ile olmuştur. 22 Haziran 1934 günü saat 10.00’da top sesleriyle karşılaşan Atatürk, Manisa Hastanesi’ni ve Batı Kışlası’nı denetlemiştir. Aynı gün, Manisalılar son kez gördükleri Atatürk’ü Fahrettin Altay Paşa’nın arabasıyla İzmir’e uğurlamışlardır.
15 Ocak 2024
Ahmet Gürel